TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Çocuk Hakları Alt Komisyonu’nda bugün deprem bölgesindeki çocukların durumu görüşüldü. Komisyona sunum yapan Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Yeşim Ünal Kılıç, “Ben yirmi yıldır afetlerde çalışan bir psikoloğum, ilk defa böyle bir sahada şöyle bir yardım istendi benden. Uzmanlarımız intihar vakalarında ciddi artış görüyorlar ve yaş oranı çok düştü. Yani 8 yaşında intihar girişiminde bulunmuş insanlardan bahsediyoruz. Afet bölgelerinde özellikle kırsallarda. Acile başvuranlar açısından da önemli oranlarda çocuk yaşta intihar düşüncelerinin ve girişimlerinin arttığını görüyoruz” dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Çocuk Hakları Alt Komisyonu, AKP Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu başkanlığında toplandı.
Komisyonda Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ramazan Saygılı, Kızılay Afet Yönetimi ve İklim Değişikliği Genel Müdürü Kurtuluş Açıksarı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Bilir ve Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Yeşim Ünal Kılıç deprem bölgelerindeki çocukların durumuna ilişkin sunum yaptı.
“Kriz ortamlarında çocuklar” üst başlığı altında deprem mağduru çocuklar konulu bir rapor hazırlığının sonuna geldiklerini belirten Katırcıoğlu, komisyon olarak mayıs ayının son haftası Malatya, Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı ziyaret edeceklerini, temmuz ayında komisyonu sona erdireceklerini söyledi.
“Uzuv kayıpları olan, kronik hasta olan ve refakatçisi olmayan çocuklar var”
Haliç Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Dr. Yeşim Ünal Kılıç, UMKE (Uluslararası Medikal Kurtarma Ekipleri Derneği) ile birlikte saha çalışmalarına da katıldığını belirterek, gözlemlerine ilişkin yaptığı sunumda, “Ailesinden uzakta kalan çocuklarda daha ciddi reaksiyonlar var. Yuvalarda kalan, uzuv kayıpları olan kronik hasta olan ve refakatçisi olmayabilen çocuklar var” dedi.
“Akran zorbalığı yaygın”
Konteyner kentlerde çocukların oyun alanlarının olmadığını belirten Kılıç, konteynerlerde lavabo ihtiyacının kısıtlı olması nedeniyle çocuklarda alt ıslatma oranının yüksek olduğuna dikkat çekti. Akran zorbalığının da çok yaygın olduğunu belirten Kılıç, afet bölgelerinde intihar vakalarının arttığını söyledi. Kılıç, şunları kaydetti:
“Burada, galiba, en önemsediğimiz şeylerden biri… Ben yirmi yıldır afetlerde çalışan bir psikoloğum, ilk defa böyle bir sahada şöyle bir yardım istendi benden. Uzmanlarımız intihar vakalarında ciddi artış görüyorlar ve yaş oranı çok düştü. Yani 8 yaşında intihar girişiminde bulunmuş insanlardan bahsediyoruz. Afet bölgelerinde özellikle kırsallarda. Acile başvuranlar açısından da önemli oranlarda çocuk yaşta intihar düşüncelerinin ve girişimlerinin arttığını görüyoruz.”
“Ergen çocuklarda madde kullanımı arttı”
13-18 yaş arasındaki ergen yaşlardaki çocuklarda madde kullanımının arttığını söyleyen Kılıç, “Sahada özel gereksinimi olan çocuklar olduğunu biliyoruz. Sahada hiç görülmediği kadar engelli çocuk var. Sahada dağıtım faaliyetleri görüyoruz. Ötekine kırmızı ayakkabı verilip diğerine vermeyip kırmızı ayakkabı travması yaratmayalım” dedi.
“Bu çocuklar nerede, kaçırıldı mı cemaatlere mi verildi?”
Milletvekilleri, sunumun ardından yetkililere sorularını sordu.
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş‘ın kayıp çocuklar iddiasını yalanlayarak “Bin 912 çocuğumuzdan bir tanesinin bile kayıp olması durumunun söz konusu olmadığı” yönündeki sözlerinin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra 2,5 yaşındaki Alya Kılıç’ın Elazığ’da defnedildiğinin ortaya çıktığını söyledi. Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’ne deprem mağdurlarının kaçırıldığı yönünde bilgiler geldiğini kaydeden Ayan, “Bununla ilgili bilgiler şifahi değil çünkü başvuran aileler. Bizim bir an önce bunun cevabını bulmamız lazım. Bu çocuklar nerede, kaçırıldı mı cemaatlere mi verildi?” diye sordu.
“Şu an için de bize yeni kayıp ihbarı gelmedi”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Bilir, Kunt’un sorularına şu yanıtı verdi:
“Sayın Bakanımızın kastettiği orada bin 912; bize gelen bin 912 çağrı, bin 88 de tekil ihbar söz konusu oldu. Biz bu bin 912 vakayla ilgili tek tek tüm araştırmaları TÜBİTAK’ın görsel derin görü sistemini de kullanarak, Adalet Bakanlığımızla iş birliği içerisinde gidip morglardaki çocuklarımızın görsellerine kadar tarayarak, Sağlık Bakanlığımızdan sağlık sistemi içerisinde tamamen kişiye özel verilerin korunması hususiyetine de dikkat ederek, hastanelere deprem nedeniyle gelen tüm çocuklar dâhil olmak üzere buralarda görsel karşılaştırmaları dâhil evrak, DNA ve benzeri her türlü karşılaştırmalar dâhil sonucunda bize gerek tekil ihbar olarak gerek de bize iletilen bin 912 vaka olmak üzere biz buradaki tüm çocuklarla ilgili tüm taramalarımızı yapmış ve gerekli aile birleştirmelerini, gerekiyorsa ailesi bulunamıyorsa koruma altına alma süreçlerini ve vefatsa vefat tespitlerini yapmış durumdayız.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kayıp çocuklarla ilgili sürecin başından beri içerisinde. Bize 2 bin 500’e yakın ihbar geldi, bin 88’e düşürdük. Şu an için de bize yeni kayıp ihbarı gelmedi. Bin 866 ihbardan aile ve aile yakınlarına teslim edilen 301 çocuk. 567 vefatını tespit ettiğimiz çocuklar. Bin 912 çocukla ilgili de bin 874’ünü ailesiyle buluşturduk.”
Katırcıoğlu, soru-yanıt bölümünün ardından toplantıyı bitirdi.